Mesut’tan öğrendim;
o kopartmadıkça,
dikenleri vardı bütün
güllerin.
Ki Mesut, 9’unda
Beyoğlu sokaklarında
gül satan. Gül satan,
insansılara. Gül satan 9’unda.
“gül satan çocuk”
diyorlardı,
adını hiç sormamış
insanlar.
“araba çarpmış”
“polisten kaçarken”
“vah vah” diyorlardı,
adını, anlamı ile
yaşayamamış insana.
O yüzdendir her sene
üşümem Ağustos’un beşinde ve tıpkı altısında olduğu gibi
“büyümez ölü çocuklar”
demem.
Ve yine o yüzden elime
batan her dikenle
yüreğime büyüyen
acıya, “Mesut” demem.
D.K.
5 Ağustos 2020 23:56