6 Ocak 2023 Cuma

6 Ocak 2023

Günler geçiyor biriciğim. Gri, nemli, ılık bir kış, yine de çok üşüyorum. Ve biliyorum ki bu üşüme ruhumdan geliyor. Göğe bakıyorum sık sık. Denizin mavisini gökte görsem belki biraz ısınacak ruhum, oysa gri, hep gri... Ve bu gri ne Karadeniz’in grisine benziyor ne de Atlantik’in. Geceleyin gök, göğsüm kadar boş ve bir o kadar zifir. Bu uçsuz bucaksız zifiri boşluk tek bir yıldız dahi görememek beni yoruyor, çok yoruyor. Hala pes etmeden çocuklarda dinlendiriyorum ruhumu. Çocuklarda dinlenmesem boğulurum sanki, boğulurum ne Karadeniz’in ne Atlantik’in sularında, boğulurum yaralarımı yalamak için geceye sakladığım tükürüğümde. Zira geceleri kendime kaldığımda, kendimde kaldığımda tüm yaralı hayvanların yaptığı gibi yalıyorum yaralarımı, iyileşsinler diye. İyileşmiyorlar, nemli tutulan yara iyileşmez biliyorum, bilgilerimin, bildiklerimin kendime faydası yok. Hayıflanıyorum, kırılıyorum, kıvranıyorum. Çocukların gözlerinden topladığım avuntularımı güneşin yerini asla tutamayacak lamba ışığının aydınlığında harf harf, hece hece, kelime kelime, cümle cümle kitaplara teslim ediyorum uykunun hepten göç ettiği gecelerimde.  Biraz da kitaplarda dinleniyorum. 

Dinleniyorum dinlenmesine de hala yorgunum biriciğim. Gri beni yoruyor, çok yoruyor biriciğim. En çok da... Biliyorsun zaten...

D.K.