Naja Lyberth, 60 yaşındayken yani 2022 yılında travma tedavisi almaya başladı. Kendisi de psikolog olan Lyberth, tedavi aldığını ve gerekçesini Haziran 2022'de yayınladığı bir podcast ile duyurdu. Aslında Lyberth 2017 yılında Facebook üzerinden bu konu hakkında yazmaya başlamıştı, ancak bu yazılar podcast kadar etkili olmadı. Çünkü podcast, Grönland yayın kuruluşu KNR'nin de dikkatini çekti ve podcastı radyoda yayınladı. Bu sayede Naja Lyberth'in sesi birçok dinleyiciye ulaştı ve 2023'ün Ekim ayında Lyberth ile birlikte 67 kadın Danimarka hükümetine tazminat davası açtı. 
Davanın konusu ise tarihe geçmeyi gerektirecek boyutta.
1990 yılı sonuna kadar Grönland sağlık sistemi Danimarka'ya bağlıydı ve 1966 ile 1975 yılları arasında, yaşları 13 ile 30 arasında değişen 4500 Inuit kadına, rızaları alınmadan, gebeliği önlemek adına RİA (rahim içi araç) ya da daha bilinen adıyla spiral takıldı. Kadınların çoğu kendilerine spiral takıldığını 1991 yılından sonra öğrendi. Kadınların çoğunun çocuğu olmadı. Lyberth bu kadınlardan biriydi ve kendisine spiral takıldığında henüz 13 yaşındaydı. 
Yıllarca çocuk sahibi olmak istediği halde olamadığı için ruhsal sarsıntılar yaşayan Lyberth ancak elli yaşından sonra bu konu hakkında konuşma cesareti bulabildi. Lyberth'in sesine başka kadınların sesi de eklenince Danimarka İnsan Hakları Estitüsü konuyla yakından ilgilenmeye başladı ve Danimarka hükümetine dava açıldı. Ekim 2023'de açılan davada kişi başına 300.000 Danimarka kronu tazminat talep edildi. 
Ekim 2023'de 67 kadın ile başlayan davanın avukatı Mads Pramming, pazartesi günü (04.03.24), Danimarka Başsavcısı ile yaptığı görüşmenin ardındaki açıklamasında; davacı kadın sayısının artık 143 olduğunu ve ellerinde yeterli delil de bulunduğu için davanın bir an evvel sonuçlanmasının ve tazminatın ödenmesi gerektiğini, bunun için son görüşmelerin yapıldığını belirtti. Konu ile ilgili, Pramming'in açıklaması ardından;
Danimarka Sağlık Bakanı Sophie Løhde "iddia beyanları alındı ve okunmaya başlandı", Kopenhag'daki İnsan Hakları Enstitüsü'nün hukuk departmanı başkanı Marya Akthar "kadınlara tazminat ödense de ödenmese de; bu dava, Danimarka tarihindeki en büyük insan hakları ihlali davası olarak yerini alacak", Naja Lyberth ise "en büyüğümüzün yaşı seksenin üzerinde ve davayı kazandığımızı görmesini istiyoruz. Bu davada kız kardeşlerim ve ben, yaralı ruhlarımızı bir araya getirdik. Bu işte birlikteyiz ve bu bizim için çok büyük bir iyileşme süreci" dedi. 
Ayrıca 2019 yılında Danimarka Parlamentosuna seçilen ikinci Grönlandli, ilk Inuit kadın siyasetçi Aki-Matilda Tilia Ditte Høegh-Dam, geçen yıl, Inuit halklarının bu yaşananların soykırım olarak tanınmasını istediğini ve davanın ardından bunu Parlamentoda tekrar gündeme getireceğini açıklamıştı. Danimarka'da birçok siyasetçi de Aki-Matilda Høegh-Dam ile aynı görüşü paylaşıyor.