14 Eylül 2024 Cumartesi

Bir diyalogda taraflar arasında, gerek maddi gerek kültürel gerek bilgi birikimi gerek eğitim imkanı olarak farklılıklar varsa buna dayalı olarak toplumda seviye(!) farkı olarak adlandırılan aralık, dikkat çekecek ölçüde çoksa; karşısındakinin anlamayacağını düşündüğü için kelimeleri onun anlayacağı şekilde seçmek mi kibirdir yoksa karşısındakinin anlamayacağını düşündüğü halde her zaman kullandığı kelimeleri kullanmaya devam etmek mi?


Tıp eğitiminde öğretilenler arasında, hastayla anlayacağı dilde konuşmak da yer alır. Hastayla konuşurken tıbbi terimlerin konuşma diline uyarlanmış haline çevrilmesi bu mümkün değilse de hastaya terim hakkında anında, sanki parantez açmış gibi, açıklama yapması tembih edilir. Peki bu tembih bazı hekimler tarafından dahi kulak ardı edilirken böyle bir tembihi hiç almamış kişiler için durum nedir? Üstelik çizgi çok inceyken. Çünkü aslında karşısındakini yeterince tanımadan anlamayacağını düşünmek de kibir değilse bile ön yargı değil midir?

Toplumda, seviye farkı, diye dillendirilen, kimilerini diğerlerinden üst bir yere koyan düşünce yapısının sahipleri; toplumda, seviye farkı, diye dillendirilen koşulların nasıl oluştuğunu sorgulayamayacak acizlikte olduklarının farkında dahi değildir. 

Örneğin, varoş kelimesi, dillerinden hiç düşünmeden, sorgulamadan dökülür. Çoğu bu kelimeyi, hakaret amaçlı, üsten bakan bir edayla kullanır ve ilginçtir ki çoğu varoş kelimesinin gerçek anlamını dahi bilmez. Bazı sosyal ortamlarda hatta hayatı öğrendiklerini sandıkları televizyon dizilerden aşina "varoşluk yapma", "varoş olma", "çok varoş" gibi arttırılabilecek örneklerde yer verir, varoş kelimesine. Belki bayağı belki de banal demek istiyorlardır, varoş kelimesini kullanırken, hem de kendileri bayağı, banal bir duruma düşerken. Ve fakat bunun tam tersi de yok mudur? Bilfarz "plaza insanı" ifadesini "varoş" ifadesinden çok da farklı bir yere yerleştirmek mümkün müdür?

Uyandım, zihnim yine kalabalık.  Zihnimdeki dünya ile gerçek dünya yine birbirine uzak. İnsanın insana sadece insan olduğu için değer vereceği bir dünya ve bu dünyada yaşayan mutlu çocuklar. Böyle bir dünya gerçekten mümkün değilse niye adına bir ömür dediğimiz süreyi geçiriyoruz ki üstünde.

Neyse öyle işte!