25 Ekim 2023 Çarşamba

Anlamadan ezberlemek!..

Çok uzun yıllardır, belki de işittiklerimi anlamaya başladığım tarihten beri, bu ifadenin yeri vardır hayatımda.

Türkiye'de ezberci sistem her zaman oldu. Okullarda şarkı sözü, tekerleme ezberletir gibi tarih bilgisi ezberletildi, matematik ezberletildi. Olmadı Kuran kurslarında Kuran ezberletildi. 

Analitik düşünmeyi öğrenememiş, çıkarım yapamayan, fikir üretemeyen nesiller yetişti. 

Birkaç hitabet, birkaç marş ezberleyen cumhuriyetçi, birkaç ayet, birkaç sure ezberleyen dinci saydı kendini, dahası saydırdı da. Laiklik ise asla kavranamadı, yerli yersiz ve içi asla doldurulamadan kullanılan bir sözcük olarak kaldı. Türkiye, anayasasında laiklik ilkesi belirtilmemiş birçok ülke kadar dahi laik olmadı asla, olamadı. Olması için de hiçbir zaman yeterli çaba sarf edilmedi, aksine; dinin hele ki İslam dininin Türkiye topraklarında sahip olduğu güç, bazıları tarafından anlaşılmadı bazıları tarafındansa kullanışlı hale getirildi. 

Cumhuriyet tarihinde, siyaseten, dini değerlerin çıkara yönelik kullanışlı hale getirilmesi ta Serbest Fırka dönemi kadar eskiye dayanır, ancak dinciliği bileyleyip keskin hale getirenler, özünde laiklik kavramını yanlış anlamış ve dini değerlerin toplum üzerindeki etkisini anlamamış hatta küçümsemiş olanlardır. Özetle dini ezberden yaşayanlar yine ezberden Cumhuriyetçi, Atatürkçü olanlar tarafından güçlendirildi.

Cumhuriyetin ilk kurulduğu yıllarda da bu böyleydi, bugün de aynı.

Bugün Türkiye'de, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun yüzüncü yılı değil de Türkiye Yüzyılı kutlamaları yapılıyor, bilinçli bir şekilde Cumhuriyet ifadesi ve başta Mustafa Kemal olmak üzere kurucuları anılmıyorsa bunun temel sebebi girizgahtaki ifadedir. 

Türkiye Cumhuriyeti topraklarında yaşayan insanlara, cumhuriyet ve önemi anlatılmadı, öğretilmedi sadece ezberletildi.

İfadenin, fikrin hapsedildiği Türkiye, cumhuriyetin ilan edildiği günlerdeki Türkiye'den daha özgür değildir. Aksine bağnazlığın ve ezberciliğin işgali altındadır. Yüzyıllık Türkiye Cumhuriyeti, cumhuriyetin ilan edildiği dönemden çok daha uzaktır bugün cumhuriyet kavramına. 

Oysa coğrafi konumuyla, denizleriyle, bereketli topraklarıyla, zengin yeraltı kaynaklarıyla, en çok da halklarıyla, dinleriyle, kültürüyle hele yozlaştırılmamış olsa Anadolu kültürüyle; belki de dünya üzerindeki en güzel, en yaşanılır ülke olabilirdi Türkiye. 

Cumhuriyetin yüzüncü yılında; vatan sevgisini gerçekten yaşamış, hissetmiş olanları sevgi ve saygıyla anmaktan başka hiçbir şey gelmez elimden.

Dilerim, bilinçli oluşturulmuş cehalet ablukasından ve ezberciliğin hüküm sürdüğü bağnazlık işgalinden kurtulup yeniden özünü hatırlayarak, anlayarak, hissederek, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür insanların yaşadığı bir ülke olarak, nice yüz yılları olur Türkiye Cumhuriyeti'nin.