2 Aralık 2023 Cumartesi

"Konuşmak" dedi, "aynı çatı altında yaşadığım, kanunen ailem olan insanlarla yapamadığım bir şey." Ellerine baktı, sağ elinin parmakları, sol elinin parmaklarında geziniyordu. İzlediğimi fark edince ellerini bacaklarının üstüne avuçları alta gelecek şekilde yerleştirip bir iki ileri geri sürtüp ayağa kalktı. "Daha ne kadar yaşayacağım bilmiyorum, kimse de bilemez ama ben o evde kalmaya devam edersem; konuşmaya, dinlemeye, duymaya hasret öleceğim, bunu çok iyi biliyorum" dedi. 


"Ah çocuk!

İşte bu anlattığın insanın en büyük eksiği, konuşmak ve dinlemek. Oysa insana kelimeler bahşedilmiştir, fikirlerini, duygularını dillendirebilsinler diye. Gel gör ki sessizliğin gürültüsünde boğulan o kadar çok insan var ki" demedim.


"Ölümü düşünmek için çok gençsin, hele ikimiz birbirimizi dinleyip anlayalım, sonra da ailenle konuşup bir çözüm bulalım bu seni bu kadar üzen sessizliğe" dedim.