24 Mayıs 2024 Cuma

Uluslararası Adalet Divanı, İsrail'in Refah'taki saldırıyı derhal durdurması gerektiğine ve İsrail ordusunun Refah'tan derhal çekilmesi gerektiğine karar verdi. 

22 Mayıs 2024 Çarşamba

İspanya'nın ardından İrlanda ve Norveç Filistin'i devlet olarak tanımak istediklerini açıkladılar. İsrail tepkisini Norveç ve İrlanda Büyükelçilerini geri çağırarak gösterdi.  

20 Mayıs 2024 Pazartesi

Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICC), İsrail Başbakanı Netanyahu ve Hamas lideri Sinwar hakkında tutuklama emri talep edildiğini açıkladı.


16 Mayıs 2024 Perşembe

Ahmet Türk, 10 yıl, erteleme yok.

Ali Ürküt,13 yıl 4 ay, erteleme yok, tutukluluk halinin devamı

Alp Altınörs, 18 yıl + 4 yıl 6 ay, erteleme yok, tutukluluk halinin devamı

Altan Tan, beraat 

Ayhan Bilgen, beraat 

Ayla Akat, 9 yıl 9 ay, erteleme yok, tutukluluk süresi göz önüne alınarak tahliye

Aynur Aşan, 9 yıl hapis, erteleme yok, tutukluluk halinin devamı

Aysel Tuğluk, beraat

Ayşe Yağcı, 9 yıl, indirim yok, erteleme yok, tutukluluk süresi göz önüne alınarak tahliye 

Berfin Özgür Köse, beraat, yakalama emrinin kaldırılması

Bircan Yorulmaz, beraat 

Bülent Parmaksız, 16 yıl, erteleme yok, tutukluluk halinin devamı

Can Memiş, beraat 

Cihan Erdal,16 yıl erteleme yok 

Dilek Yağlı, 16 yıl, erteleme yok, tutukluluk halinin devamı 

Emine Ayna, 12 yıl, cezada indirim, yurtdışına çıkma yasağı 

Beyza Üstün, beraat 

Figen Yüksekdağ, 19 yıl + 4 yıl 6 ay, tutukluluk halinin devamı 

Gülfer Akkaya, beraat 

Gülser Yıldırım, beraat 

Gültan Kışanak, 12 yıl, indirim yok, erteleme yok, tahliye 

Günay Kubilay, 16 yıl + 4 yıl 6 ay, indirim yok, erteleme yok, tutukluluk halinin devamı 

İbrahim Bilici, beraat 

İsmail Şengül, 16 yıl + 4 yıl 6 ay, indirim yok, erteleme yok, tutukluluk halinin devamı 

Meryem Adıbelli, 9 yıl, indirim yok, erteleme yok, tutukluluk süresi göz önüne alınarak tahliye 

Mesut Bağcık, yurt dışına çıkış yasağı 

Nazmi Gür, 18 yıl + 4 yıl 6 ay, erteleme yok, tutukluluk halinin devamı 

Nezir Çakar, 9 yıl

Pervin Oduncu, 18 yıl + 4 yıl 6 ay, indirim yok, erteleme yok, tutukluluk halinin devamı 

Sebahat Tuncel, 12 yıl, indirim yok, tahliye 

Selahattin Demirtaş, 42 yıl, indirim yok, erteleme yok, tutukluluk halinin devamı 

Sırrı Süreyya Önder, beraat 

Sibel Akdeniz, beraat 

Zeki Çelik, 22 yıl 6 ay

Zeynep Karaman, 22 yıl 6 ay

14 Mayıs 2024 Salı

Avrupalı hala İsrailli şarkıcıya Malmö'de büyük haksızlık yapıldığını konuşadursun; Gazze'de sivil halkın güvende olduğu tek bir nokta kalmadı. Gazze, Refah'tan Cibaliye'ye işgal altında. İçme suyu dahil insanı yardım, sağlık hizmeti, elektrik hiçbir şey halka ulaşmıyor. 

10 Mayıs 2024 Cuma

Genel Başkanı olduğu siyasi partinin amblemindeki ikinci ok laikliği temsil ederken; 47 yıllık yenilmişliğin özgüvensizliği ile siyaset yapamayacak olmayı tanımlarken; "abdestimden şüphem yok ki namazımdan olsun" örneğini kullanmak, hele de bu deyimi en çok kimin kullandığı milletçe malumken, neyin ya da kaç yılın öz güven eksikliğidir? CHP'ye oy veren seçmen, ne zamandır abdest, namaz sorgular oldu? CHP seçmeni yıllardır bangır bangır "laiklik" diye bağırırken; böyle bir örnek hangi ılımlı ortaya(!) hitaben söylenmiştir? 


"Sana ne, sus, karışma" diyorum kendime. Sonra o aklındakini içinde tutamayan huysuz şirinin parmakları başlıyor tuşların üzerinde gezmeye...


Bir de Türkçe'de "özgüvensizlik" diye bir sözcük yoktur, o, öz güven eksikliği, öz güven yokluğudur. Öz güven de birleşik yazılmaz, diyerek serzenişimi sonlandırıyorum...

8 Mayıs 2024 Çarşamba

El Şifa hastanesini, altından geçen tünellerde Hamas gizleniyor, diyerek yerle bir edip kullanılmaz hale getirdiler. Şimdi aynısı Refah'taki Yusuf El Najar hastanesine yapılıyor. 

Ayrıca şehre tüm giriş çıkışlar kapatıldı, şehre elektrik verilmiyor. İnsani yardımların hiçbiri Gazze'ye ulaştırılamıyor.

Artık birilerinin dur demesi lazım. Artık bu sessiz seyirci hali bitmeli. 

Benim zihnimi bu fotoğraftan daha çok kurcalayan soru şu; 

niye taban tabana zıt kesim -ki umarım CHP açısından taban tabana zıt ifadesi geçerliliğini koruyordur- bir süredir kendi yayın organlarında Özgür Özel övüyor?  
Abdülkadir Selvi'nin başlattığı bu övgü furyasının altında ne yatıyor?



Ek dip(siz) not; Özgür Özel’in mevcut yönetimdeki siyasi partilerin yöneticileriyle yaptığı görüşmelerin sebebini de zihnimde henüz oturtamadım. 
Demokratik ülkelerde karşılıklı ziyaretlerin, görüş alışverişlerinin halk için olumlu yönleri olduğunu biliyorum elbette. 
Ve fakat "Türkiye demokratik bir ülke mi?" sorusu, "mevcut durumu, ülkeyi yirmi küsur yıldır yöneten mevcut yönetimle ılımlı bir siyaset yaparak çözmek mümkün mü?" sorusu, "her kesimden halkı kucaklamak ile, halkın belli bir kesimini bilinçli bir şekilde cahilleştirenleri, halkın belli bir kesiminin dini ve milli duygularını sömürerek ve yalanla, yolsuzlukla iktidarda kalmayı sürdürenleri kucaklamak aynı mı?" sorusu ve daha niceleri huzur vermiyor. 

Ekli dip not ( ; )



3 Mayıs 2024 Cuma

Hiç uyanamamaktan korktuğum, hiç bitmeyecekmiş gibi hissettiren bir karabasan... 

Almanya'da, yaşadığım çevrede son altı ayda; "selamünaleyküm" diyen kişiler; antisemit, "şalom" diyen kişiler; siyonist, "barış olsun", "ateşkes ilan edilsin", "çocuklar ölmesin" diyen kişiler yine; antisemit ve 7 Ekim'de yaşananlara "katliam" diyenler; siyonist ilan ediliyor. Üstelik ben yaşadığım çevrede desem de genele yayıldığında da durumun farklı olmadığını okuyor, işitiyorum.

Bir yerde çocuklar, masum insanlar öldürülüyorsa, bu; kötüdür. Ne öldürülenlerin kimliği ne de öldürenlerin kimliği durumu değiştirmez. Haklılık, haksızlık aranmaz, ihtimaller arasında seçenek aranmaz, sadece kötüdür, kötülüktür, o kadar.

Filistin'de şu an yaşananlar için, 7 Ekim milatmış gibi davrananlar, düşünenler var. Olmadığını burada uzun uzun anlatmayı kendime görev edinmeden derim ki; 7 Ekim'de yaşanan kötüydü. Tıpkı ardından ve öncesinde yaşananlar gibi. 

Ve maalesef biliyorum ki; kötüye kötü, yanlışa yanlış denilmedikçe dünyada barış mümkün değil. Tıpkı iyiye, iyi, doğruya doğru denilmedikçe ayrımcılığın son bulamayacağı gibi.

Ailesini Holokost cehenneminde kaybetmiş Yahudiler, İsrail ordusunun, sivil halka yaptıklarına içtenlikle "dur" diyebiliyor, İsrail hükümetini eleştirebiliyorsa; onlara "antisemit" denebilir mi?

İsrail ordusunun yaptıkları karşısında, bu yaşananları tüm Yahudilere, tüm İsraillilere atfetmek mümkün değil, diyen, 7 Ekim'de yaşananları kınayan Filistinlilere "siyonist" denebilir mi?

Avrupa'da, en çok da Almanya'da, İsrail hükümetini eleştirmek bir tabu. Kaldı ki -tüm- Yahudileri mevcut hükümetin tutumuyla bir tutan, yargılayan, zan altında bırakan antisemit eleştirilere ben de karşıyım. Yahudilere yönelik düşmanlığın, nefretin ve bağlantılı şiddetin, ayrımcılığın artması yönünde ciddi korkularım var. Özellikle Almanya'da yaşayan Yahudilerin korkularını ve bu korkuları, tarihi utanç ve borç nedeniyle en aza indirmeye çalışan politik duruşu anlıyorum. Anlamadığım ve asla anlamayacağım, bu borcun bedelini niye Filistin halkı ödüyor? Niye çocuklar ölüyor?

Cevabı yok!..

Hiç uyanamamaktan korktuğum, hiç bitmeyecekmiş gibi hissettiren bir karabasan.. 

Karabasan mı gerçekten yoksa uyanırım ümidiyle karabasan diyerek kendimi kandırdığım kapkara gerçek mi?..

1 Mayıs 2024 Çarşamba

Bazı haber kanalları, şahlanan ekonomi haberlerinden fırsat bulsa da; Fransa polisinin, yasal haklarını kullanan göstericilere uyguladığı şiddet haberlerini verse!..


Geçmiş zamandan birkaç çarpıcı başlık;









kadın emeğinin karşılık bulduğu

çocukların işçi değil, sadece çocuk olduğu

ve

emekçinin canının ekmekten ucuz olmadığı

bir 

1 Mayıs 

için!..